sor çöz yöntemi, dr ekrem çulfa, Ekrem, Culfa, Aile, Danışmanı, ilişki, uzmanı, Çift, Evlilik, Terapisti, Uzmani, Danışman, yaşam, koçu, koç, koçluk
Uzman Klinik Psikolog Sabiha Sabiha Işık 0530 122 11 02
sabihaisik@outlook.com
İradenizi nasıl güçlendirirsiniz?
01/04/2022 İradenizi nasıl
güçlendirirsiniz? İlk olarak bir deneyden bahsetmek istiyorum. Marshmallow
deneyi. Uzun yıllar önce yapılan bu deneyde bir çocuk ve araştırmacıdan oluşan ortam
oluşturuluyor. Çocuğun önüne Marshmallow (bir çeşit tatlı) konuluyor ve çocuğa
deniliyor ki; “Şimdi ben odadan çıkacağım, yirmi dakika sonra yine geleceğim.
Bu yirmi dakika içinde önündeki Marshmallow’u yemezsen sana bununla beraber bir
tane daha Marshmallow vereceğim.” Ve araştırmacı odadan çıkıyor. Sonrasında
kameralar çocukları çekmeye devam ediyor. Çocukların bir kısmı araştırmacı
odadan çıkar çıkmaz önündeki tatlıyı yerken, bir kısmı ise inatla, zorla
sabrediyor. Şimdi burada şöyle bir durum var. Önünde onun dikkatini çekecek bir
uyaran, hoşuna gidecek bir nesne yiyecek var. Bazı çocuklar buna sabrederken,
bazı çocuklar hazzını, o anki arzusunu ertelemeyip hemen önündeki Marshmallow’u
yiyorlar. Deney burada sonlanmıyor. Deney bittikten sonra çocuklar ikiye
ayrılıyor; sabredenler ve sabredemeyenler olarak. Bu çocukları sonraki
hayatlarında da araştırmacılar bir süre daha devam ediyorlar ve çok enteresan sonuçlara
varıyorlar. Önündeki Marshmallow’u yemeyip, sonrasında araştırmacıyı bekleyip
iki Marshmallow elde eden çocuklar hayatta daha fazla başarılı oluyorlar. Strese
karşı daha dayanıklı oluyorlar. Daha az madde kullanım seviyeleri var. Daha
yüksek akademik başarı seviyeleri var. Yani aslında o an için önündeki şeye,
hazza, arzuya karşı koyan insanlar, karşı koyan çocuklar hayatta çok daha fazla
başarılı oluyorlar. Hayatın her alanında bu sistemi görebiliriz. İrade hazzı
erteleme becerisidir. Canın televizyon izlemek ister ve o an o hazzı, o zevki
almayı erteleyebilirsen ödevi yaparsın, sonra daha fazla keyifli televizyon
izlersin. Ya da canın internete, telefona, sosyal medyaya takılmak ister ama
kendini tutup ders çalışabilirsen sonrasında üniversiteyi kazanır sonra daha
keyifli şeyler yapabilirsin. İş hayatında, evlilik hayatında hazzı
erteleyebilirsen başarı ve daha fazla keyif her zaman senin hakkındır. İrade yani hazzı erteleme becerisi ile ilgili araştırmalar
iradenin kas gibi geliştirilebileceğini söylüyorlar. Sakın kendine ben
yapamıyorum, ben iradesizim gibi bir mazeret seçme. Eğer öyle yapıyorsan
kendini kandırıyorsun demektir. Hepimizin hayatında çok fazla alternatif var.
Sabah kalktığımız zaman “Bugün ne yiyeceğim? Bugün ne giyeceğim? Akşam ders mi
çalışsam, dizi mi izlesem? Mailleri ne zaman cevaplasam?”. Her daim her konuya
yeniden karar vermek zorunda olunca bu insanın irade kasını çok fazla yormaya
başlıyor ve öyle bir şey ki bu kadar detay düşündüğün zaman asıl senin için
önemli olan asıl irade gerektiren, birazcık zor olan konularda çok fazla
dirayet gösteremiyorsun. İrade yorgunluğunu karar verme yorgunluğunu aşmak için
ne yapacaksın? Kendine yeni ritüeller oluşturacaksın. Sabah ne yiyeceğin belli
olsun. Bunun için ekstradan düşünme. Sabah ne giyeceğin belli olsun. Giydiğiniz
kıyafet sayısını, karar vermeniz gereken şeylerin sayısını azaltmak, asıl
mevzuya odaklanmaya daha fazla zaman ayırmanız demek. Çalışma sisteminizin bir
ibadet gibi olması gerekiyor. İbdette her şey en ince ayrıntılarıyla
belirlenmiştir. Sabah kaçta başlar, kaçta biter, kaç rekat kılacaksın her şey
detaylı olarak belirtilmiştir. Düşünmezsin tekrar. Senin çalışma sisteminin, senin
günlük hayatta verimli olmanın anahtarı da aslında ince ince bir rutin, ritüel
oluşturmanla başlayacak. Bir konuda karar verdin ve adım atmak istiyorsun, irade göstermek
istiyorsun. O verdiğin kararı, senin için önemli olan şeyi sabah kalktığın
zaman ilk olarak onu yapmak zorundasın. Sabah kalktın, kahvaltını yaptın. O an
dikkatin yorulmamış. Böyle bir anda o senin için önemli olan şeyi yaparsan gün
içinde çok daha fazla rahat edersin. Eğer gün sonuna bırakırsan sabahtan
itibaren çok fazla yorulduğun için asıl önemli olan mevzuyu yapmakta çok fazla
zorlanırsın. Eğer ki irade gücünü geliştirmek istiyorsan en önemli şeyi ilk
olarak yapmalısın. Ritüeller içerisinde sadece gün içindekileri değil haftalık
da plan yapmalısın. Her günün bir görevi olsun. Tekrar bugün ne yapacağım? Diye
düşünme. İrade gücünü geliştirirken bazı karşılaşacağın tuzaklar var.
Sen rutinleri oturtsan da hayatın akışı içerisinde bazı aksaklıklar olacaktır.
Mesela bir gün yapmak istediğin işi, görevi yapamadın. Spora gidemedin mesela.
İçinden bir ses “ya bozdun düzeni, bak yapamıyorsun” gibi seni vazgeçirmeye
çalışıyor. Burada irade gücün devreye girmeli. Ne kadar esnek olursan, bunları
telafi edebilirsen aslında yapmak istediğin şeyi, ortaya koymak istediğin şeyi çok
daha başarılı bir şekilde ortaya koyabilirsin. Aksamalar çok normal. İnsansın.
Hayatın akışı içerisinde olabileceğini kabul edip amacımızı bırakmıyoruz. İradeyi geliştirmek için yapacağın şeylerden biri de
yapmazsam, yapamazsam yaparım tekniği. Bu tekniğe göre örneğin öğlen çözmen
gereken 100 soru var. Bir şekilde çözemedin. Bunu akşam 200 soru ile telafi
etmelisin. Ya da yememen gereken bir şeyi yedin. Akşam ya da ertesi gün bunu
biraz daha az yiyerek telafi etmen gerekiyor. Böylece kendini bir sonraki
aksama tembellik için uyarmış oluyorsun hem de o aksamayı telafi etmiş
oluyorsun. İrade gücünü geliştirirken en büyük düşmanlarımızdan birisi
gaza gelmek. Biz çok güzel gaza geliriz ama sonrasında da tökezleriz. Gaza
gelmeyeceksin. Çok küçük adımlarla başlayacaksın. Gaza gelince kocaman adımlar
atıyorsun ve çabucak yoruluyorsun. Sonrasında o işi başaramamakla kalsa keşke
işler. Bu sefer içinde öğrenilmiş çaresizlik ortaya çıkıyor. Nedir öğrenilmiş
çaresizlik; ben bu işi artık yapamıyorum, diğer şeyleri de yapamayacağım gibi
genelleme oluşturuyoruz kafamızda. O yüzden hayallerimizi gerçekleştirmek küçük
adımlarla sistemli bir şekilde ve en önemlisi düz bir çizgide istikrarlı
ilerliyoruz. Klinik Psikolog Sabiha IŞIK |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Antisosyal Kişilik Bozukluğu - 28/06/2022 |
Sosyopati ya da psikopati olarak da adlandırılan antisosyal kişilik bozukluğu genel anlamda diğer kişilerin haklarına karşı umursamazlık ve ihlal halidir. Çocukluk veya ilk ergenlik çağında başlayıp yetişkinlik çağında da devam eder. Hilekarlık ve |
Terk Edilme ve Ayrılık Korkusu - 24/06/2022 |
Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin’ e benzer aşıkların reddedilme ve terkedilme öyküleri mitolojde yoğun bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bütün hayatını sevgiliye adayan erkek ve kadın mitleri ile doludur masallar ve efsaneler. Analitik psikolojinin |
Göç’ün Psikolojisi ve Sosyolojisi - 21/06/2022 |
Uluslararası göç; bir ülkeden bir ülkeye belirli bir süre yaşamak için taşınmak olarak adlandırabiliriz. Göç konusunu sebeplerine göre ayıracak olursak eğer; 1) ekonomik göç yani iş için göç edenler: Eskiden Avrupa mavi yakalı göçmen ararken |
Bağlanma türleri ve insan ilişkilerine etkisi - 17/06/2022 |
Bağlanma; çocukların küçük yaşta anne veya bakım veren diğer kişi ile kurduğu bağdır. Bebekler küçük yaşlarda bakım veren kişinin ya da annenin her zaman ihtiyaçlarına cevap verebileceğini, güvenli olarak bir psikolojik yapı geliştirdi |
Çocuklarda davranış bozuklukları ve çalma davranışı - 14/06/2022 |
Çocuklarda davranış bozuklukları ve çalma davranışı Bir davranışı problem olarak değerlendirmenin belli objektif ölçüleri vardır. Davranışın değerlendirilmesi sırasında; |
Otizm nedir? - 10/06/2022 |
Yaygın gelişimsel bozukluk başlığı altında otizm, asperger sendromu, çocuğun dezintegratif bozukluğu (Heller sendromu), başka türlü adlandırılamayan yaygın gelişimsel bozukluk yer alır. Otizm belirtileri nelerdir |
Kardeşler arası yaş farkı ne kadar olmalıdır? - 07/06/2022 |
En sık sorulan sorulardan biri ne zaman ikinci çocuğu yapmalıyım? Kardeşler arası yaş farkı ideali kaç olmalıdır? Bu yazımda bunlara detaylıca değineceğim. Yaş farkına karar verirken değerlendirilecek konular; anne baba, anne baba ilişkisi, çocuğu |
Çocuklarda konuşma geriliği, konuşma gecikmesi - 03/06/2022 |
Konuşma bir öğrenme ve iletişim biçimidir. Bebekler etrafındaki olayları gözlemleyerek, cisimlerin isimlerini duyarak zamanla konuşmaya başlarlar. Çocuk beyni ilk üç yaş içerisinde öğrenme ve taklit etmeye çok açıktır. Çok kolay öğrenir ve taklit ed |
Çocuklara “Hayır”ı Öğretmek, Çocuklara Hayır Diyebilmek - 31/05/2022 |
Ne zaman çocuklara “hayır” diyoruz? Ne zaman “dur” diyoruz? Acaba bu hayır’lar bizim hayır’larımız mı yoksa olması gereken hayır’lar mı? Çocukların cezalandırılmaları ile ilgili süreçlerde bazen hayır diyerek, ses tonumuzu da arttırarak yapmaması g |
Devamı |